Hücre zarı, her hücrenin etrafını saran ve onu dış dünyadan ayıran ince bir yapıdır. Tıpkı bir kalenin duvarları gibi, hücreyi korur ve hücrenin içindeki her şeyin düzenli kalmasını sağlar. Aynı zamanda hücrenin dışarıyla iletişim kurmasını sağlayan kapılar ve pencereler gibi davranır.
Hücre zarı, temel olarak fosfolipit adı verilen yağ benzeri moleküllerden oluşur. Bu moleküller, çift katmanlı bir yapı oluşturarak zarın temelini oluşturur. Bu çift katmanın içine gömülü olan proteinler ise zarın çeşitli görevlerini yerine getirmesine yardımcı olur. Bazı proteinler madde taşınmasında rol oynarken, bazıları da hücreler arası iletişimde görev alır.
Hücre zarının seçici geçirgenliği, zarın yapısında bulunan proteinler sayesinde sağlanır. Bazı proteinler, belirli maddelerin zardan geçişini kolaylaştırırken, bazıları da belirli maddelerin geçişini engeller. Örneğin, su molekülleri zardan kolayca geçebilirken, büyük ve yüklü moleküllerin geçişi zordur. Bu sayede hücre, ihtiyaç duyduğu maddeleri alırken, zararlı maddeleri dışarıda tutabilir.
Hücreler arası iletişim, hücre zarında bulunan reseptörler aracılığıyla gerçekleşir. Reseptörler, belirli moleküllere (örneğin, hormonlar) bağlanarak hücre içinde bir sinyal başlatır. Bu sinyal, hücrenin davranışını değiştirerek diğer hücrelerle iletişim kurmasını sağlar. Örneğin, bir sinir hücresi, başka bir sinir hücresine bir sinyal göndererek kasların kasılmasını sağlayabilir.