Merhaba minik kaşifler! İngilizce öğrenirken bazen küçük kelimeler büyük farklar yaratır. Bugün de onlardan üçüne, yani zaman edatlarına (in, on, at) yakından bakacağız. Hazırsanız, maceraya atılalım!
İn edatını, daha geniş zaman dilimlerinden bahsederken kullanırız. Sanki büyük bir kutunun içine zamanı koyuyoruz gibi düşünebiliriz.
Örnek cümleler:
I was born in July. (Temmuz ayında doğdum.)
We go swimming in summer. (Yazın yüzmeye gideriz.)
Dinosaurs lived in the Jurassic period. (Dinozorlar Jura döneminde yaşadı.)
On edatı, in'e göre daha özel zamanları belirtir. Takvimde işaretlediğimiz günler gibi düşünebiliriz.
Örnek cümleler:
I have a football match on Saturday. (Cumartesi günü futbol maçım var.)
We celebrate Teacher's Day on November 24th. (24 Kasım'da Öğretmenler Günü'nü kutlarız.)
The school trip is on Tuesday. (Okul gezisi Salı günü.)
At edatı, en kesin zamanları ifade eder. Sanki bir noktayı işaret ediyoruz gibi düşünebiliriz.
Örnek cümleler:
The school starts at 8:30. (Okul 8:30'da başlıyor.)
I eat dinner at night. (Akşam yemeğini gece yerim.)
We usually watch movies at the weekend. (Genellikle hafta sonu film izleriz.)
Unutmayın, pratik yaparak bu edatları daha iyi öğrenebilirsiniz. Bol bol örnek cümle kurun ve eğlenerek öğrenmeye devam edin!