Kader, İslam inancında önemli bir yer tutar. Her şeyin Allah'ın bilgisi dahilinde gerçekleştiğine inanmak, kader inancının temelini oluşturur.
Kader ve kaza kavramları birbiriyle yakından ilişkilidir:
Evrende mükemmel bir düzen vardır. Gezegenlerin hareketleri, mevsimlerin oluşumu, canlıların doğup büyümesi gibi olaylar belirli bir düzen içinde gerçekleşir. Bu düzen, Allah'ın kaderinin bir yansımasıdır.
İnsan, aklı ve iradesi sayesinde seçimler yapabilir. Bu seçimler, insanın kaderini etkiler. Allah, insana doğru yolu bulması için akıl ve irade vermiştir.
İslam, çalışmayı ve üretmeyi teşvik eder. Her insanın yetenekleri doğrultusunda çalışarak topluma faydalı olması önemlidir.
Rızık, Allah'ın her canlıya verdiği geçim kaynağıdır. Ancak rızka ulaşmak için çalışmak ve çabalamak gerekir. Emek olmadan rızık olmaz.
İslam, yardımlaşmayı ve dayanışmayı emreder. İnsanlar birbirlerine yardım ederek, toplumda birlik ve beraberliği sağlamalıdır.
Hz. Muhammed (SAV), insanlara büyük değer vermiştir. Her insanın eşit olduğunu, dil, din, ırk ayrımı yapmadan herkese saygı duyulması gerektiğini öğretmiştir.
Hz. Muhammed (SAV), çocuklara karşı çok şefkatliydi. Onları sever, onlarla oyun oynar, onlara değer verirdi.
Hz. Muhammed (SAV), yaşlılara saygı gösterilmesini öğütlemiştir. Yaşlıların tecrübelerinden faydalanmak, onlara yardımcı olmak önemlidir.
Hz. Muhammed (SAV), kadınlara büyük değer vermiştir. Kadınların toplumda önemli bir yeri olduğunu, eğitim almalarının ve çalışmalarının gerektiğini belirtmiştir.
İslam ahlakı, güzel davranışları, dürüstlüğü, adaleti, hoşgörüyü ve yardımlaşmayı içerir.
Dürüstlük, her zaman doğruyu söylemek, yalan söylememek, sözünde durmak demektir. Dürüst insanlara güvenilir.
Adalet, herkese eşit davranmak, hakkaniyetli olmak demektir. Adaletli olmak, toplumda huzuru sağlar.
Hoşgörü, farklı düşüncelere, inançlara ve davranışlara saygı duymak demektir. Hoşgörülü olmak, toplumda barışı ve uyumu güçlendirir.