İslam'ın beş temel şartından biri olan zekât, mali bir ibadet olarak belirli şartları taşıyan Müslümanların yerine getirmesi gereken farz bir sorumluluktur. Altın, gümüş ve nakit para, zekâtın en temel ve yaygın uygulandığı mallardandır. Bu yazıda, bu değerli madenler ve paranın zekât oranı olan 1/40 (%2.5)'in ne anlama geldiğini, hangi şartlarda ve nasıl hesaplandığını detaylıca ele alacağız.
Zekâtın farz olması için iki temel kavramı anlamak gerekir:
Bu iki şartı taşıyan altın, gümüş ve nakit paranın zekâtı, 1/40 (%2.5) oranında verilir.
Matematiksel olarak ifade etmek gerekirse:
\[ \text{Zekât Miktarı} = \frac{\text{Toplam Malın Değeri}}{40} = \text{Toplam Malın Değeri} \times 0.025 \]
Üzerinden bir yıl geçmiş, toplam 100.000 TL nakit paranız olduğunu varsayalım. Bu miktar, o anki altın fiyatları üzerinden nisabı (85 gram altın değerini) geçiyorsa:
120 gram 22 ayar bileziğiniz olduğunu ve üzerinden bir yıl geçtiğini düşünelim. Önce saf altın miktarı bulunur:
110 gram saf altın, nisap (85 gram) üzerindedir. Zekât, toplam saf altın ağırlığı üzerinden hesaplanır:
Bu miktar, piyasadaki saf altın (24 ayar) fiyatı üzerinden nakit olarak da verilebilir.
Hayır. Havale şartı gereği, nisap miktarına ulaşmış malın üzerinden bir kameri yıl geçmesi şarttır.
Hanefi mezhebine göre, kadının normal ölçülerde takmak için bulundurduğu altın ve gümüş takılar zekâta tabi değildir. Ancak, lüks ve aşırı birikim sayılacak miktarda ise veya diğer mezheplerin görüşleri dikkate alınarak verilmek istenirse, bu kişinin tercihine bağlıdır.
Nakit para hükmündedir. Yıl sonundaki piyasa değeri, diğer nakit ve ticari mallarla birleştirilerek toplam üzerinden %2.5 zekât verilir.
Altın, gümüş ve nakit paranın zekât oranı olan 1/40 (%2.5), İslami ölçülerle belirlenmiş adil ve sabit bir orandır. Bu ibadetin doğru bir şekilde yerine getirilebilmesi için nisap ve havale şartlarının kontrol edilmesi, toplam mal varlığının doğru hesaplanması ve zekâtın, Kur'an'da belirtilen (Tevbe Suresi, 60. ayet) 8 sınıfa (fakir, miskin, borçlu vb.) hakkaniyetle ulaştırılması esastır. Şüphe duyulan durumlarda ise bir din alimine veya fetva kuruluna danışmak en doğru yoldur.
Bu makale, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmıştır. Kişisel durumunuza uygun en doğru zekât uygulaması için ilinizdeki Diyanet İşleri Başkanlığı'na veya güvenilir ilim adamlarına başvurunuz.