Büyük Selçuklu Devleti, 11. yüzyılda Orta Asya'dan yükselerek İslam dünyasında önemli bir güç haline gelmişti. Bu yükselişin en kritik dönüm noktalarından biri, hiç şüphesiz Malazgirt Savaşı ve ardından gelen Anadolu'nun fethiydi. Bu olaylar, sadece Türk tarihini değil, dünya tarihini de derinden etkilemiştir.
11. yüzyılın ortalarında, Bizans İmparatorluğu, iç karışıklıklar ve dış tehditlerle boğuşuyordu. Doğu sınırlarında ise Büyük Selçuklu Devleti, Sultan Alparslan önderliğinde hızla yayılıyordu. Selçuklu akınları, Anadolu'ya kadar uzanmış, Bizans için ciddi bir tehdit oluşturmaya başlamıştı.
Malazgirt Savaşı, 26 Ağustos 1071 tarihinde, Sultan Alparslan komutasındaki Selçuklu ordusu ile Romen Diyojen liderliğindeki Bizans ordusu arasında gerçekleşti. Savaşın sonucu, Türk tarihi için bir dönüm noktası oldu.
Sultan Alparslan'ın askeri dehası ve Selçuklu ordusunun disiplini, savaşın kazanılmasında büyük rol oynadı. Bizans ordusundaki ücretli askerlerin ve farklı etnik grupların uyumsuzluğu da Bizans'ın yenilgisinde etkili oldu.
Malazgirt Savaşı'nın kazanılması, Anadolu'nun kapılarını Türklere açtı. Bu zaferden sonra, Türkler Anadolu'ya akın akın gelmeye başladı ve kısa sürede Anadolu'nun büyük bir bölümünü ele geçirdiler. Bu süreç, Anadolu'nun Türkleşmesi ve İslamlaşması sürecini başlattı.
Malazgirt Savaşı ve Anadolu'nun fethi, Türk tarihinin en önemli olaylarından biridir. Bu olaylar, Anadolu'nun Türkleşmesi ve İslamlaşması sürecini başlatmış, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atılmasında önemli bir rol oynamıştır. Aynı zamanda, bu olaylar, Bizans İmparatorluğu'nun zayıflamasına ve çöküşüne zemin hazırlamıştır.