Anadolu'nun kuzeyinde, tarihî İpek Yolu güzergâhında kurulan Candaroğulları Beyliği, Türk beylikleri döneminin en önemli siyasi yapılarından biridir. Beyliğin kuruluş yeri, bugünkü Kastamonu şehridir. Bu makalede, beyliğin kuruluş hikâyesini, coğrafi konumunun önemini ve Kastamonu'nun bu süreçteki rolünü detaylıca ele alacağız.
Kastamonu, Karadeniz Bölgesi'nin batısında, hem denize hem de iç bölgelere hakim bir noktada yer alır. Candaroğulları Beyliği, 13. yüzyılın sonlarında (yaklaşık 1291-1292 yıllarında) burada kurulmuştur. Beyliğin kurucusu Şemseddin Yaman Candar (ya da Candaroğlu Süleyman Paşa), Selçuklu Devleti'nin zayıflamasından sonra bölgede bağımsızlığını ilan etmiştir.
Beylik, kurulduğu Kastamonu merkezli olarak zamanla genişledi. Sinop, Safranbolu, Zonguldak ve çevresini de topraklarına kattı. Kastamonu, sadece idari bir merkez değil, aynı zamanda bir kültür ve ilim merkezi haline geldi. Bu dönemde şehirde camiler, medreseler, hanlar ve hamamlar inşa edildi.
Günümüzde Kastamonu'da Candaroğulları döneminden kalan pek çok eser bulunmaktadır:
Candaroğulları Beyliği, 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı Devleti'ne bağlandı. Ancak Kastamonu, Osmanlı döneminde de önemini korudu; bir sanat, ticaret ve eğitim merkezi olmaya devam etti.
Candaroğulları Beyliği, Anadolu Türk tarihinin önemli bir parçasıdır ve kuruluş yeri olan Kastamonu, bu beyliğin siyasi, ekonomik ve kültürel kimliğinin şekillenmesinde belirleyici rol oynamıştır. Bugün Kastamonu'yu gezerken, şehrin dokusunda Candaroğulları'nın izlerini görmek mümkündür. Tarih meraklıları için Kastamonu, Candaroğulları'nın hikâyesini yerinde keşfetmek için eşsiz bir açık hava müzesi gibidir.