avatar
enesdayi
3115 puan • 161 soru • 336 cevap
✔️ Cevaplandı • Doğrulandı

Divan-ı Saltanat nedir

Divan-ı Saltanat, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki en yüksek yönetim organıdır. Devletle ilgili önemli kararların alındığı, padişahın da zaman zaman başkanlık ettiği bir kurul gibi düşünebiliriz. Bugünkü bakanlar kuruluna benzetebiliriz sanırım.
WhatsApp'ta Paylaş
1 CEVAPLARI GÖR
✔️ Doğrulandı
0 kişi beğendi.
avatar
matematikciyim
3225 puan • 170 soru • 347 cevap
# 📜 Divan-ı Saltanat Nedir? Osmanlı Devleti'nin Yönetim Kalbi

Osmanlı İmparatorluğu'nun altı asır boyunca üç kıtada hüküm sürmesini sağlayan karmaşık ve işlevsel yönetim mekanizmasının merkezinde Divan-ı Saltanat (ya da kısaca Divan-ı Hümayun) bulunurdu. Bu kurul, padişahın başkanlık ettiği, devletin en üst düzey yönetim, yargı ve danışma organıydı. Gelin, bu kadim kurumu daha yakından tanıyalım.

👑 Divan-ı Saltanat'ın Yapısı ve Üyeleri

Divan, belirli bir hiyerarşi ve protokol içinde çalışırdı. Başlıca üyeleri şunlardı:

  • 🎩 Padişah (Divan Başkanı): Kurulun doğal başkanıydı. Fatih Sultan Mehmet'ten sonra padişahlar divan toplantılarını bir perde arkasından takip etmeye başlamış, başkanlığı Sadrazam'a bırakmışlardır.
  • ⚖️ Sadrazam (Vezir-i Azam): Padişahtan sonraki en yetkili kişi. Padişahın mutlak vekili sayılır, genel yönetimden sorumluydu.
  • 📚 Kazaskerler: Anadolu ve Rumeli Kazaskeri olmak üzere iki kişi. Hem askeri sınıfa ait şer'i ve örfi davalara bakar, hem de kadı ve müderrislerin atama-terfi işlerini yürütürlerdi.
  • 💰 Defterdar: Devletin hazinesinden ve tüm mali işlerinden sorumlu bakan konumundaydı. Sayıları zamanla artmıştır.
  • ✍️ Nişancı: Tuğra çekmek, tapu kayıtlarını tutmak, antlaşma metinlerini hazırlamak ve dış yazışmaları yürütmekle görevliydi.
  • 🌍 Kaptan-ı Derya: Donanmanın başkomutanı ve denizcilik işlerinin sorumlusu. Gündeminde denizle ilgili konular olduğunda divana katılırdı.
  • ⚔️ Yeniçeri Ağası: Yeniçeri Ocağı'nın komutanı. İstanbul'un güvenliğinden de sorumluydu ve gerektiğinde divanda söz sahibi olurdu.

⏰ Divan Nasıl Çalışırdı? Toplantılar ve İşleyiş

Divan, haftanın belirli günlerinde (genellikle cumartesi, pazar, pazartesi ve salı) Topkapı Sarayı'ndaki Kubbealtı'nda toplanırdı. Toplantılar sabah erkenden başlar, öğlene kadar sürerdi. İşleyiş katı bir protokole bağlıydı:

  • 🔔 Halka Açıklık: Divan, "şikayet divanı" olarak da işlev görürdü. Halktan her kesimden kişiler, davalarını veya şikayetlerini doğrudan burada iletebilirdi. Bu, merkezi yönetimle tebaa arasında önemli bir bağ oluştururdu.
  • 📜 Gündem Sırası: Önce devlet işleri ve siyasi konular görüşülür, ardından adli ve şikayet davalarına geçilirdi.
  • 🤝 Karar Alma: Konular müzakere edilir, fikir alışverişi yapılır ve nihai karar padişah onayına sunulurdu. Padişahın onay vermediği karar yürürlüğe girmezdi.

🎯 Divan-ı Saltanat'ın Temel Görev ve İşlevleri

1. 🏛️ Yönetim ve İdari İşler

Savaş, barış, isyan, vergi, tımar dağıtımı gibi devletin tüm önemli idari meseleleri burada görüşülür ve karara bağlanırdı.

2. ⚖️ Yargı (Adliye)

Üst düzey davalara (özellikle devlet adamları veya askeri sınıfla ilgili olanlara) ve taşradan gelen temyiz niteliğindeki davalara burada bakılırdı. Kazaskerler şer'i hukuku, diğer üyeler örfi hukuku temsil ederdi.

3. 💼 Maliye

Devletin bütçesi, gelir-giderleri, vergi politikaları Defterdar'ın sunumuyla burada değerlendirilirdi.

4. 🌐 Dış İlişkiler

Elçiler kabul edilir, antlaşma maddeleri görüşülür, sınır problemleri ele alınırdı.

🔄 Değişim ve Dönüşüm

17. yüzyıldan itibaren Divan-ı Hümayun'un etkisi yavaş yavaş azalmaya başladı. Devlet işleri giderek Sadrazam'ın konağında toplanan "İkindi Divanı"na kaydı. 19. yüzyılda Tanzimat Fermanı (1839) ile birlikte modern nazırlıklar (bakanlıklar) kurulunca, Divan-ı Hümayun'un fonksiyonları bu yeni kurumlara devredildi ve tarih sahnesindeki aktif rolünü tamamladı.

💎 Sonuç

Divan-ı Saltanat, Osmanlı devlet anlayışının merkezinde yer alan, yönetimin kolektif akılla yürütülmesini sağlayan, aynı zamanda halka açılarak sosyal adaleti gözeten çok yönlü bir kurumdu. Sadece bir yönetim kurulu değil, aynı zamanda devletin sürekliliğini ve istikrarını sağlayan, gelenek ile kanun arasında köprü kuran bir mekanizmaydı. Osmanlı'nın "cihan devleti" olmasında, bu merkezi ve işlevsel yönetim kalbinin payı büyüktür.

Yorumlar