Doğal çevre, insan etkisi olmadan veya minimum düzeyde insan müdahalesiyle oluşmuş, kendi kendini düzenleyen ve sürdüren ekosistemler bütünüdür. İnsanlığın varoluşundan önce var olan ve bugün hala insan etkisinden uzak kalmayı başarabilmiş alanları kapsar. Doğal çevre, gezegenimizin biyolojik ve fiziksel süreçlerinin saf halini yansıtan bir kavramdır.
Günümüzde tamamen el değmemiş doğal çevre alanları giderek azalmaktadır. İnsan etkisindeki çevre ise tarım alanları, şehirler, endüstri bölgeleri gibi insan müdahalesiyle değiştirilmiş alanları ifade eder. Doğal çevrenin korunması, biyolojik çeşitlilik ve ekosistem hizmetleri açısından kritik öneme sahiptir.
Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) verilerine göre, 1970'ten bu yana omurgalı tür popülasyonlarında ortalama %69'luk bir düşüş yaşanmıştır. Doğal çevrenin en büyük tehditleri arasında habitat tahribi, iklim değişikliği, kirlilik, aşırı avlanma ve istilacı türler yer almaktadır.
Doğal çevre, Dünya'nın milyonlarca yıllık evrimsel sürecin ürünü olan ve kendi içinde mükemmel bir dengeye sahip sistemler bütünüdür. İnsanlık olarak bu değerli mirası korumak, sadece diğer canlılar için değil, kendi geleceğimiz için de hayati önem taşımaktadır. Doğal çevreyi anlamak ve korumak, gezegenimizle uyum içinde yaşamanın ilk adımıdır.