Fransız İhtilali, sadece bir tarih olayı değil, aynı zamanda modern dünyanın siyasi, sosyal ve fikri temellerini yeniden şekillendiren bir dönüm noktasıdır. Resmi olarak 1789 yılında patlak veren bu devrim, "Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik" sloganıyla tüm kıtayı ve nihayetinde dünyayı sarsmıştır.
İhtilal, bir gecede ortaya çıkmadı. 18. yüzyıl Fransa'sı, derin sosyal eşitsizlikler, bozulmuş maliye ve Aydınlanma Çağı'nın eleştirel fikirleri ile kaynayan bir kazandı. Toplum, soylular, rahipler ve halktan oluşan üç "sınıfa" ayrılmıştı ve vergi yükü ezici bir şekilde en fakir olan Üçüncü Tabaka'nın sırtındaydı.
1789'da başlayan süreç, monarşinin yıkılışı, cumhuriyetin ilanı, Terör Dönemi ve Napolyon'un yükselişi gibi evrelerden geçti. Etkileri sınırları aştı:
Fransız İhtilali, 1789'da başlayarak, iktidarın ilahi hakka değil, halkın iradesine dayanması gerektiği fikrini somutlaştırdı. Modern demokrasilerin, insan hakları söyleminin ve ulus-devlet modelinin şekillenmesinde temel bir referans noktası olmaya devam ediyor. Bugün dünyanın dört bir yanında özgürlük taleplerinin arkasında, o 1789 ruhunun yankılarını duymak mümkün.
Tarih, sayılardan ibaret değildir; Fransız İhtilali'nde olduğu gibi, bir tarih olan 1789, fikirlerin ve insan iradesinin gücünün simgesidir.