Türk edebiyatının ve yakın tarihinin en önemli figürlerinden biri olan Halide Edip Adıvar, sadece bir yazar değil; bir eğitimci, hatip, asker ve fikir insanıdır. Onun hayatı, imparatorluğun çöküşünden cumhuriyetin doğuşuna uzanan fırtınalı bir dönemin adeta aynasıdır. Bu yazıda, "Halide Edip Adıvar Kimdir?" sorusundan yola çıkarak, onun edebi kimliğini, unutulmaz eserlerini ve Milli Mücadele'deki aktif rolünü ele alacağız.
1884 yılında İstanbul'da doğan Halide Edip, iyi bir eğitim almış, yabancı diller öğrenmiş ve erken yaşta yazmaya başlamıştır. II. Meşrutiyet'in ilanından sonra yazıları ve sosyal faaliyetleriyle tanınmış, özellikle kadınların eğitimi ve toplumsal hayata katılımı için mücadele vermiştir. 1919'da İstanbul'un işgali sonrası düzenlenen Sultanahmet Mitingleri'nde yaptığı ateşli konuşmalarla, halkın direniş ruhunu ateşleyen isimlerden biri olmuştur.
Halide Edip, Milli Mücadele'ye sadece kalemiyle değil, bizzat cephedeki varlığıyla destek vermiştir. Eşi Dr. Adnan Adıvar ile birlikte Anadolu'ya geçerek "Halide Onbaşı" unvanıyla orduya katılmıştır. Cephe gerisinde hastabakıcılık yapmış, askerlere moral vermiş ve yaşadıklarını gelecek nesillere aktarmak için notlar almıştır. Bu dönemdeki tecrübeleri, edebi eserlerinin temelini oluşturmuştur.
19 Mayıs 1919'da, İzmir'in işgalini protesto için düzenlenen mitingde kürsüye çıkarak tarihi bir konuşma yaptı. "Milletler dostumuz, hükümetler düşmanımızdır" ve "Haklarımızı haykırmak için bu kürsüden sesleniyorum!" gibi sözleri, o günün umutsuz atmosferinde bir direniş meşalesi yakmıştır.
Edebiyat hayatına romantik ve bireysel konularla başlayan Halide Edip, Milli Mücadele sonrasında toplumsal gerçekçi temalara yönelmiştir. Eserlerinde güçlü, arayış içindeki kadın karakterleri, batı-doğu çatışması, çağdaşlaşma ve milliyetçilik sıklıkla işlenir.
Halide Edip Adıvar, Türk romanının hem teknik hem de içerik olarak gelişimine büyük katkı sağlamıştır. Psikolojik tahlilleri derin, dil kullanımı sağlam ve anlatımı etkileyicidir. Sadece edebiyatla değil, siyasi ve sosyal düşünceleriyle de iz bırakmış, cumhuriyetin kuruluş felsefesinin şekillenmesinde rol oynamıştır. 9 Ocak 1964'te hayatını kaybeden Adıvar, geride sadece kitaplar değil, cesaret, aydınlanma ve vatan sevgisiyle dolu bir ilham mirası bırakmıştır.
Sonuç olarak, Halide Edip Adıvar, zor zamanlarda bir kalemin ve bir yüreğin neleri başarabileceğinin canlı kanıtıdır. O, hem "Ateşten Gömlek" giyen bir onbaşı, hem de Türk edebiyatının "Sinekli Bakkal"ını dünyaya tanıtan bir yazardır.