Hz. Yunus (a.s.), İslam peygamberlerinden biridir ve Kur'an-ı Kerim'de adı geçen önemli şahsiyetlerdendir. Hayatı, tevhid mücadelesi ve Allah'a olan teslimiyeti ile örnek teşkil eder. Özellikle balığın karnındaki duası, zor zamanlarda Allah'a sığınmanın ve O'na yönelmenin en güzel sembollerinden biridir.
Hz. Yunus, Ninova halkına gönderilmiş bir peygamberdir. Halkını Allah'a iman etmeye davet etmiş ancak çoğu kişi ona inanmamıştır. Bu duruma üzülen Hz. Yunus, Allah'ın izni olmadan şehri terk etmiştir. Bu olay, onun hayatında önemli bir dönüm noktası olmuştur.
Hz. Yunus, şehri terk ettikten sonra bir gemiye binmiştir. Gemide çıkan bir fırtına sonucu, gemidekiler bir kişiyi denize atmaya karar verirler. Kura sonucu Hz. Yunus denize atılır. Tam o sırada, Allah'ın emriyle büyük bir balık onu yutar. Hz. Yunus, balığın karnında uzun bir süre kalır.
Balığın karnında çaresiz kalan Hz. Yunus, Allah'a şöyle dua etmiştir:
"Lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu minezzâlimîn" (Senden başka ilah yoktur, sen her türlü eksiklikten uzaksın. Ben gerçekten zalimlerden oldum.)
Bu dua, tevhidin, teslimiyetin ve pişmanlığın en güzel ifadesidir. Hz. Yunus, hatasını anlamış ve Allah'a sığınmıştır.
Allah, Hz. Yunus'un duasını kabul etmiş ve onu balığın karnından kurtarmıştır. Kur'an'da bu olay şöyle anlatılır: "Eğer o, Allah'ı tesbih edenlerden olmasaydı, mutlaka insanların yeniden dirilecekleri güne kadar balığın karnında kalırdı." (Saffat Suresi, 143-144. ayetler)
Hz. Yunus, kurtulduktan sonra yeniden Ninova'ya dönmüş ve halkını imana davet etmiştir. Bu sefer halkı ona inanmış ve topluca tövbe etmişlerdir. Allah da onların tövbesini kabul etmiştir.
Hz. Yunus'un hayatından çıkarılacak birçok ders vardır:
Hz. Yunus'un kıssası, bizlere Allah'a olan inancımızı güçlendirmemiz, O'na teslim olmamız ve her durumda O'na sığınmamız gerektiğini hatırlatır.