Kuran-ı Kerim'de "kıssaların en güzeli" olarak nitelendirilen Hz. Yusuf'un hayat hikayesi, insanlığa sabır, tevekkül ve ilahi hikmet dersleri sunar. Bu hikayenin en dramatik sahnelerinden biri, genç Yusuf'un kuyuya atılması ve buradan kurtuluşudur. Bu olay, sadece fiziksel bir kurtuluş değil, aynı zamanda ilahi planın tecelli etmeye başladığı bir dönüm noktasıdır.
Hz. Yusuf, babası Yakup peygamberin en sevdiği oğluydu. Bu durum, diğer kardeşlerinde derin bir kıskançlık duygusu uyandırmıştı. Üstelik Yusuf'un bir rüyasında on bir yıldız, güneş ve ay'ın kendisine secde ettiğini görmesi, kardeşlerinin endişelerini daha da artırdı. Bu rüya, ileride gerçekleşecek olan ilahi bir takdirin habercisiydi.
Kardeşler, önce Yusuf'u öldürmeyi planladılar. Ancak içlerinden biri (Kuran'da ismi belirtilmeyen, tefsirlere göre Bünyamin veya Yahuda) onu öldürmek yerine bir kuyuya atmayı teklif etti. Böylece ondan "kurtulacaklarını" ve belki de bir kervanın onu bulup götüreceğini düşündüler. Aslında bu fikir, ilahi korumanın bir tezahürü olarak Yusuf'un hayatını kurtaracaktı.
Kardeşleri, babalarından Yusuf'u yanlarına almak için izin kopararak onu kıra götürdüler. Planlarını uygulamak için uygun anı kolladılar. Yusuf'u bir kuyunun başına getirdiler. Bu kuyu, yol üzerinde olan ve suyu az, derin bir kuyuydu. Kıyafetlerini çıkarıp onu kuyuya bıraktılar. Kuran-ı Kerim bu anı şöyle anlatır:
"Nihayet Yusuf'u kuyuya atmaya karar verdiklerinde, biz ona: 'Andolsun ki sen, onların bu yaptıklarını onlara (ileride) haber vereceksin' diye vahyettik. Onlar ise, bunu Yusuf'tan asla anlamayacaklardı." (Yusuf Suresi, 15. ayet)
Bu ayet, olayın sadece kardeşlerin planı olmadığını, aynı zamanda Allah'ın bilgisi ve izni dahilinde, daha büyük bir kaderin parçası olduğunu gösterir. Yusuf, kuyunun dibinde hem fiziksel hem de psikolojik bir imtihanla baş başa kalmıştı.
Hz. Yusuf'un kuyudan kurtuluşu, tamamen ilahi takdirin bir eseri olarak gerçekleşti. Olaylar şu şekilde gelişti:
Hz. Yusuf'un kuyudan kurtuluşu, sadece bir kurtarma operasyonu değildir. Bu olay şu derin anlamları taşır:
Hz. Yusuf'un kuyuya atılması ve kurtuluşu, insanlık tarihinin en etkileyici kıssalarından biridir. Bu olay bize şu evrensel mesajları verir:
1. Kötülük planlayanların planları, Allah'ın takdiri karşısında etkisiz kalabilir ve tam tersine hayra dönüşebilir.
2. En umutsuz görünen anlarda bile bir çıkış yolu vardır; önemli olan sabretmek ve Allah'a güvenmektir.
3. Yaşadığımız zorluklar, daha büyük bir hayrın ve hikmetin habercisi olabilir.
4. İnsan, kaderin bir parçasıdır ve her olay, onu nihai hedefine götüren bir basamaktır.
Hz. Yusuf'un hikayesi, yüzyıllardır insanlara ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Onun kuyudan kurtuluşu, sadece geçmişte yaşanmış bir olay değil, her insanın hayatında karşılaşabileceği "kuyu" anlarından çıkışın sembolik bir anlatımıdır.