# 🏆 İngilizce Spor Dalları Listesi: Türkçe Karşılıkları ve Anlamları
Dünya çapında yaygın olarak konuşulan İngilizce, spor terminolojisinde de evrensel bir dil haline gelmiştir. İster bir maç izlerken, ister uluslararası haberleri takip ederken, ister yabancı arkadaşlarınızla sohbet ederken, İngilizce spor terimlerini bilmek büyük avantaj sağlar. Bu yazıda, en yaygın İngilizce spor dallarının listesini, Türkçe karşılıklarını ve kısa açıklamalarını bulacaksınız.
🎯 Takım Sporları (Team Sports)
Bu sporlar, belirli sayıda oyuncudan oluşan takımlar arasında oynanır.
- Football / Soccer (Amerikan İngilizcesinde: Soccer) → Futbol: On bir kişilik iki takımın, topu karşı kaleye sokmak için mücadele ettiği spor.
- Basketball → Basketbol: Beşer kişilik takımların, topu yüksekteki potaya sokmaya çalıştığı spor.
- Volleyball → Voleybol: Altışar kişilik takımların, topu filenin üzerinden karşı sahaya geçirmeye çalıştığı spor.
- American Football → Amerikan Futbolu: Özellikle ABD'de yaygın, sert temasın ön planda olduğu, oval topla oynanan takım sporu.
- Rugby → Ragbi: Futbola benzeyen, ancak el ile oynanan ve daha sert bir temas sporu.
- Baseball → Beyzbol: Sopayla topa vurularak oynanan, Amerikan kökenli bir spor.
- Ice Hockey → Buz Hokeyi: Buz üzerinde, diski (puck) karşı kaleye sokmak için oynanan hızlı ve sert bir spor.
- Handball → Hentbol: Yediser kişilik takımların, topu elle karşı kaleye atarak oynadığı spor.
🏅 Bireysel Sporlar (Individual Sports)
Bu sporlar genellikle bireysel performansa dayanır, ancak bazıları takım yarışması formatında da yapılabilir.
- Tennis → Tenis: Raketle, topu file üzerinden karşı sahaya atmaya dayanan spor.
- Swimming → Yüzme: Belirli bir mesafeyi, farklı stillerle en hızlı şekilde yüzme sporu.
- Athletics / Track and Field → Atletizm: Koşu, atlama ve atma branşlarını içeren temel spor dalı.
- Boxing → Boks: İki kişinin, yumruklarıyla belirli kurallar çerçevesinde dövüştüğü spor.
- Golf → Golf: Küçük bir topu, sopalarla (club) çukurlara (hole) en az vuruşla sokmaya dayanan açık hava sporu.
- Cycling → Bisiklet Sporu: Bisikletle yapılan yol, dağ veya pist yarışları.
- Gymnastics → Jimnastik: Fiziksel güç, esneklik ve denge gerektiren, estetiğin ön planda olduğu spor.
- Martial Arts → Dövüş Sanatları: Judo, karate, taekwondo, kung fu gibi savunma ve dövüş disiplinlerinin genel adı.
❄️ Kış Sporları (Winter Sports)
- Skiing → Kayak: Kar üzerinde kayaklarla yapılan spor (Alp disiplini, kuzey disiplini).
- Snowboarding → Snowboard: Tek bir tahta üzerinde kar üzerinde kayma sporu.
- Figure Skating → Buz Pateni / Artistik Buz Pateni: Buz üzerinde müzik eşliğinde yapılan estetik ve teknik performans sporu.
🌊 Su Sporları (Water Sports)
- Sailing → Yelken: Rüzgar gücüyle hareket eden tekne yarışları.
- Rowing → Kürek Sporu: Küreklerle tekneyi ileri itme sporu.
- Surfing → Sörf: Dalgaların üzerinde bir sörf tahtası ile hareket etme sporu.
🧠 Zihin ve Strateji Sporları (Mind Sports)
- Chess → Satranç: İki oyuncu arasında 64 karelik tahtada oynanan strateji ve zeka oyunu.
- Esports → Elektronik Sporlar: Video oyunları üzerinden profesyonel düzeyde yapılan rekabetçi oyunlar.
💡 İngilizce Spor Terimlerini Öğrenmenin Püf Noktaları
Bu terimleri öğrenirken şunlara dikkat edebilirsiniz:
- 🇬🇧 🇺🇸 Farklılıklara Dikkat! "Football" kelimesi İngiltere'de futbol, ABD'de ise Amerikan futbolu anlamına gelebilir. ABD'de futbol için "soccer" kullanılır.
- Fiilleri Öğrenin. Sporları ifade ederken genellikle "play" (toplu sporlar: play football, play tennis), "go" (go swimming, go skiing) veya "do" (do gymnastics, do martial arts) fiilleri kullanılır.
- Uluslararası Organizasyonları Takip Edin. Olimpiyatlar (Olympic Games), Dünya Kupası (World Cup) gibi etkinliklerde geçen terimlere odaklanmak pratik kazandırır.
Bu liste, İngilizce'deki yüzlerce spor dalından sadece en bilinenlerini içermektedir. Spor dünyası, sürekli yeni branşlar ve disiplinlerle gelişmeye devam etmektedir. Artık bir sonraki uluslararası spor haberini okurken veya izlerken terimlere aşina olacaksınız!