Osmanlı İmparatorluğu'nun en parlak dönemi olarak kabul edilen Kanuni Sultan Süleyman'ın saltanatı (1520-1566), askerî başarılar, hukuki düzenlemeler, kültürel gelişim ve diplomatik ilişkilerle dolu 46 yıllık bir "altın çağ"dır. "Muhteşem Süleyman" olarak da anılan padişah döneminde, devlet hem en geniş sınırlarına ulaşmış hem de kurumsal anlamda olgunluğun zirvesine çıkmıştır. Bu yazıda, bu olağanüstü dönemin kilometre taşlarını keşfedeceğiz.
Kanuni Sultan Süleyman, babası Yavuz Sultan Selim'in ani ölümü üzerine 1520'de tahta çıktı. Henüz 26 yaşındaydı. İlk icraatlarından biri, babasının sert politikaları nedeniyle tedirgin olan halkın ve devlet adamlarının güvenini kazanmak oldu. Hazineyi şahsi malı saymayarak devlet hazinesine aktardı ve adaleti tesis etmeye öncelik verdi.
Kanuni dönemi, büyük zaferlerle doludur. Bu seferler hem Avrupa'da hem de doğuda Osmanlı sınırlarını genişletmiştir.
Tahta çıkışından bir yıl sonra gerçekleşen bu fetih, Orta Avrupa'ya açılan kapıyı Osmanlı'ya araladı. Tuna Nehri üzerindeki bu önemli kale, Macar Krallığı'nın en önemli savunma hattıydı.
Osmanlı tarihinin en kısa süren ve en kesin zaferlerinden biri. Sadece iki saat süren muharebede Macar ordusu büyük bir yenilgiye uğratıldı. Macaristan Krallığı fiilen sona erdi ve Orta Avrupa'nın kapıları tamamen açıldı.
Mohaç'ın ardından Habsburgların Macar tahtına kendi adaylarını çıkarması üzerine düzenlendi. Ağır kış şartları, lojistik zorluklar ve sert savunma nedeniyle başarısız oldu. Ancak bu kuşatma, Osmanlı'nın Avrupa'daki gücünün sembolü haline geldi.
Kanuni, karada olduğu kadar denizlerde de büyük başarılar elde etti. Rodos'un fethiyle Doğu Akdeniz'deki son Haçlı kalesi temizlendi. Barbaros Hayreddin Paşa komutasındaki Osmanlı donanmasının Preveze'de Andrea Doria liderliğindeki Haçlı donanmasını yenmesi ise Akdeniz'de mutlak Osmanlı hakimiyetini perçinledi.
Safevî Devleti'ne karşı düzenlenen seferle Bağdat, Tebriz ve Van gibi önemli şehirler Osmanlı topraklarına katıldı. Ayrıca, Portekiz'in Hint Okyanusu'ndaki etkisini kırmak amacıyla düzenlenen seferler (1538-1553) sonucunda Yemen, Aden ve Basra Körfezi'nde kontrol sağlandı.
Kanuni, "Kanun" lakabını boşuna almamıştır. Dönemi, hukuk ve idari alanda önemli düzenlemelere sahne olmuştur.
Bu dönem, Osmanlı mimarisinin altın çağıdır. Baş mimarı Mimar Sinan olan bu çağda, imparatorluğun dört bir yanında eserler yükseldi.
Kanuni dönemi, "Kapitülasyonlar"ın verilmesiyle de bilinir. 1535'te Fransa Kralı I. François'ya verilen kapitülasyonlar, ticari ayrıcalıklar içeriyordu. Amacı, Avrupa'da Habsburglara karşı Fransa'yı yanına çekmek ve Akdeniz ticaretini canlandırmaktı. Bu, Osmanlı'nın Avrupa siyasetine aktif müdahalesinin bir göstergesiydi.
72 yaşındaki Kanuni, son seferini Avusturya'ya karşı Zigetvar Kalesi'ni almak için düzenledi. Kale kuşatma sırasında alındı, ancak büyük padişah, zafer haberi gelmeden bir gece önce, 7 Eylül 1566'da hayatını kaybetti. Ölümü, ordunun moralinin bozulmaması için 48 gün boyunca gizlendi.
Genişleme: En geniş sınırlara ulaşıldı.
Deniz Gücü: Akdeniz'de mutlak hakimiyet kuruldu.
Hukuk: Örfi hukuk sistematize edildi.
Kültür: Mimari ve sanatta altın çağ yaşandı.
Diplomasi: Avrupa siyasetinde aktif rol alındı.
Kanuni Sultan Süleyman dönemi, askeri zaferlerin yanı sıra devletin kurumsal kimliğinin pekiştiği, sanatın ve adaletin yüceltildiği, Osmanlı'nın bir "dünya imparatorluğu" haline geldiği bir dönem olarak tarihteki yerini almıştır. Onun mirası, sadece fethedilen topraklar değil, aynı zamanda inşa edilen medeniyettir.