J.R.R. Tolkien'in ölümsüz eseri Yüzüklerin Efendisi'nin üçüncü ve son kitabı olan Kralın Dönüşü, Orta Dünya'nın kaderini belirleyen olaylarla dolu bir final sunar. Karanlık Lord Sauron'un mutlak güce ulaşmasını sağlayacak Tek Yüzük'ün yok edilmesi için verilen amansız mücadele, bu kitapta doruk noktasına ulaşır.
Frodo Baggins ve sadık dostu Samwise Gamgee, Tek Yüzük'ü yok etmek üzere Mordor'un kalbine, Hüküm Dağı'na doğru tehlikeli bir yolculuğa çıkarlar. Bu yolculukta karşılaştıkları sayısız zorluk, onların hem fiziksel hem de zihinsel sınırlarını zorlar. Gollum'un hain planları ve Yüzük'ün cazibesi, Frodo'nun iradesini sürekli olarak sınar.
Bu sırada, Aragorn, Gandalf, Legolas, Gimli ve diğer müttefikler, Sauron'un ordularına karşı Gondor'u savunmak için bir araya gelirler. Minas Tirith'e yapılan saldırı, Pelennor Çayırları Savaşı ile sonuçlanır. Bu savaş, Orta Dünya'nın kaderini belirleyecek olan epik bir mücadeleye dönüşür. Rohan'ın yardımı ve Aragorn'un Ölüler Ordusu ile gelişi, savaşın seyrini değiştirir.
Savaşın kazanılmasıyla birlikte Aragorn, Gondor'un tahtına geçer ve krallığını yeniden kurar. Bu, Orta Dünya'da yeni bir çağın başlangıcını simgeler. Frodo ve Sam, Yüzük'ü yok etmeyi başarırlar, ancak Frodo, Yüzük'ün etkilerinden tamamen kurtulamaz.
Yüzük Savaşı'nın ardından Frodo, elflerle birlikte Gri Limanlar'dan ayrılarak Valinor'a gider. Bu, onun Orta Dünya'daki hayatına veda etmesi anlamına gelir. Sam, Shire'a geri döner ve hayatına devam eder. Kralın Dönüşü, umut, fedakarlık ve dostluğun zaferini anlatan unutulmaz bir final sunar.