İslam inancında, melekler Allah'ın emirlerini yerine getiren, nurani varlıklardır. Her birinin belirli görevleri vardır. Bu meleklerden biri olan Malik, ismi Kur'an-ı Kerim'de açıkça geçen ve önemli bir sorumluluk taşıyan bir melektir: Cehennem'in bekçiliği ve yönetimi.
Malik, Arapça'da "sahip, malik, yönetici" anlamlarına gelir. İslami kaynaklarda, Cehennem'in baş meleği olarak tanımlanır. Zekat Suresi'nin 6. ayetinde ismi doğrudan zikredilir: "...Onlar, (kendilerini) Malik'e (cehennemin bekçisine) havale ederler." Bu ayet, inkarcıların kıyamet gününde Cehennem'e ve onun sorumlusu olan Malik'e teslim edileceğini haber verir.
Malik'in temel görevi, Allah'ın emriyle Cehennem'i yönetmek ve oradaki azabı uygulamaktır. Görevleri şu şekilde detaylandırılabilir:
Malik, Cehennem'deki diğer meleklerin (Zebaniler) başıdır. Tüm Cehennem işleyişinden, nizamından ve emirlerin yerine getirilmesinden o sorumludur.
Allah'ın hükmü gereği Cehennem'de bulunanlara azabı uygulamakla görevlidir. Bu, keyfi bir işlem değil, ilahi adaletin bir tecellisidir. Malik ve ona bağlı melekler, kendilerine verilen emirleri harfiyen yerine getirirler.
Kur'an'da tasvir edildiğine göre, Cehennem'dekiler azabın şiddetinden dolayı Malik'ten kendilerine şefaat etmesini veya en azından azabın hafifletilmesini isterler. Ancak Malik, onlara Allah'ın hükmünün değişmeyeceğini ve ebedi kalacaklarını bildirir (Zuhruf Suresi, 77). Bu diyalog, onun görevinin katı bir şekilde ilahi emri uygulamak olduğunu gösterir.
Hadislerde ve tefsirlerde, Malik'in Cehennem'in yedi kapısının da sorumlusu olduğu belirtilir. Cehennem'e giren bir daha çıkamaz ve Malik bu ilahi kararın muhafızı konumundadır.
Malik, genellikle halk anlatılarında ve bazı minyatürlerde çok heybetli, ürkütücü ve sert bir figür olarak tasvir edilir. Yüz ifadesinin öfke dolu olduğu, elinde Cehennem'dekileri yönetmek için bir araç (örneğin bir asa) tuttuğu anlatılır. Ancak unutulmamalıdır ki, o da bir melektir ve yalnızca Allah'ın mutlak emirlerine itaat etmektedir.
Malik meleği kavramı, İslam inancındaki adalet, sorumluluk ve ahiret inancının somut bir sembolüdür. İnsana, yaptıklarının bir karşılığı olduğunu ve ilahi düzende her şeyin bir nizam içinde yürüdüğünü hatırlatır. Malik, merhamet sahibi bir varlık değil, adaletin katı bir uygulayıcısı olarak betimlenir. Bu tasvir, inananlar için dünya hayatında iyilik yapmaya, kötülüklerden sakınmaya yönelik güçlü bir motivasyon ve uyarı niteliği taşır.
Özetle; Malik, İslam eskatolojisinde (ahiret inancında) merkezi bir role sahip, Cehennem'in idaresinden sorumlu baş melektir. Görevi, ilahi adaletin gereği olarak azabı uygulamak ve Cehennem düzenini sağlamaktır.