Mescid-i Aksa, İslam dünyasının en kutsal mekanlarından biri olarak, Kudüs'ün doğusunda yer alan Eski Şehir bölgesinde bulunur. Harem-i Şerif (Noble Sanctuary) olarak bilinen geniş bir avlunun içinde, Kubbetü's-Sahra'nın da yer aldığı aynı kutsal alanda konumlanmıştır. Coğrafi olarak Filistin topraklarında, tarihi Kudüs şehrinin merkezinde yer alır.
Mescid-i Aksa'nın önemi, hem dini hem de tarihi ve siyasi boyutlarıyla derindir:
Müslümanlar, Hz. Muhammed (s.a.v.)'in emriyle yaklaşık 16-17 ay boyunca namazlarını Mescid-i Aksa'ya yönelerek (Mekke'deki Kabe'ye değil) kılmışlardır. Bu, onun İslam'daki ilk kıble olduğu anlamına gelir.
Kur'an-ı Kerim'de İsra Suresi'nde anlatıldığı üzere, Hz. Muhammed (s.a.v.) bir gece Mescid-i Haram'dan (Mekke) Mescid-i Aksa'ya (Kudüs) mucizevi bir şekilde getirilmiştir (İsra). Buradan da göğe yükselerek (Miraç) Allah'ın huzuruna çıkmıştır. Bu olay, mescidin manevi derecesini en yüksek seviyeye taşır.
Hadis-i şeriflerde, "Yolculuk ancak şu üç mescitten birine olur: Benim şu mescidime (Mescid-i Nebevi), Mescid-i Haram'a ve Mescid-i Aksa'ya" buyrulmuştur. Bu, onu İslam'daki en kutsal üç mekandan biri yapar.
İslam inancına göre Mescid-i Aksa, Hz. Süleyman başta olmak üzere birçok peygamber tarafından inşa edilmiş, restore edilmiş veya bu bölgede ibadet etmiştir. Bu yönüyle bir "peygamberler mirası"dır.
Mescid-i Aksa, sadece bir ibadethane değil, aynı zamanda Filistin davasının ve Müslüman kimliğinin evrensel bir sembolüdür. İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunması, onu Ortadoğu'daki siyasi gerilimlerin de odak noktası haline getirmiştir. Tüm Müslümanlar için bağımsızlık, direniş ve inancın bir timsalidir.
Mescid-i Aksa, taşıdığı derin dini, tarihi ve sembolik anlamlar ile yalnızca bir bina değil, yüzlerce yıllık bir inanç, kültür ve kimlik mücadelesinin ta kendisidir. Coğrafi olarak Kudüs'te yer alsa da, kalplerdeki yeri tüm İslam aleminin ortak değeri ve sorumluluğudur. Onun özgürlüğü, bir mekanın ötesinde, barış ve adaletin tesis edilmesi umudunun da bir göstergesidir.
🤲 Not: Mescid-i Aksa, tüm semavi dinler için kutsal olan Kudüs şehrinde, hoşgörü ve bir arada yaşama idealinin de canlı bir nişanesi olmayı sürdürmektedir.