Orta oyunu, Türk halkının yüzyıllardır süregelen, sözlü geleneğe dayalı, doğaçlama bir tiyatro türüdür. Adını, oyuncuların seyircinin ortasında, etrafı açık bir alanda oynamasından alır. Dekor olarak sadece birkaç paravan ve bir iskemle kullanılır. Müzik, zurna ve davul eşliğinde yapılır.
Orta oyununun en bilinen ve sevilen karakterleri Pişekar ve Kavuklu'dur. Bu iki karakter, birbirleriyle olan zıtlıkları ve uyumlarıyla oyunun temelini oluşturur.
Pişekar, oyunun akışını yönlendiren, bilgili ve becerikli karakterdir. Elinde bir şakşak (çıngıraklı sopa) bulunur. Bu sopayı yere vurarak dikkat çeker, oyunu başlatır ve gerektiğinde uyarılarda bulunur. Pişekar, Kavuklu'nun yanlış anlamalarını düzeltmeye çalışır, ona akıl verir ve oyunun düzenini sağlar.
Kavuklu, saf, şaşkın ve sürekli yanlış anlayan bir karakterdir. Pişekar'ın söylediklerini çoğu zaman ters anlar ve komik durumlara yol açar. Kavuklu'nun bu yanlış anlamaları, oyunun temel komedi unsurunu oluşturur. Sırtında kamburu andıran bir yastık ve başında kavuğu ile dikkat çeker.
Pişekar ve Kavuklu arasındaki ilişki, usta-çırak, akıllı-saf, düzenleyici-bozguncu gibi zıtlıklar üzerine kuruludur. Bu zıtlıklar, oyunun dinamiğini oluşturur ve seyirciyi eğlendirir. Birbirlerine sürekli takılırlar, atışırlar ama aslında birbirlerine ihtiyaç duyarlar.
Orta oyunu, Pişekar ve Kavuklu gibi unutulmaz karakterleri ve doğaçlama komedisiyle Türk kültürünün önemli bir parçasıdır. Günümüzde de yaşatılmaya çalışılan bu geleneksel tiyatro türü, geçmişten günümüze bir köprü kurmaktadır.