Servet-i Fünun edebiyatı, 19. yüzyılın sonlarında, özellikle 1896 ile 1901 yılları arasında etkili olmuş bir edebi akımdır. Bu dönem, Osmanlı İmparatorluğu'nun siyasi ve sosyal çalkantılar içinde olduğu bir zamana denk gelir. Edebiyatçılar, bu karmaşık ortamda, toplumsal sorunlardan ziyade bireysel duygulara ve estetik kaygılara odaklanmışlardır.
Tevfik Fikret, Servet-i Fünun'un en önemli şairlerinden biridir. Başlangıçta toplumsal konulara değinen şiirler yazsa da, daha sonra bireysel ve estetik konulara yönelmiştir. "Rübab-ı Şikeste" ve "Tarih-i Kadim'e Zeyl" önemli eserlerindendir.
Halit Ziya Uşaklıgil, Türk romanının gelişiminde önemli bir yere sahiptir. "Aşk-ı Memnu" ve "Mai ve Siyah" gibi romanları, dönemin İstanbul sosyetesini ve bireysel dramları gerçekçi bir şekilde yansıtır.
Mehmet Rauf, "Eylül" romanıyla tanınır. Bu roman, Türk edebiyatının ilk psikolojik romanlarından biri olarak kabul edilir. Aşk, kıskançlık ve ihanet temaları üzerine yoğunlaşır.
Hüseyin Cahit Yalçın, Servet-i Fünun döneminin önemli eleştirmenlerinden ve yazarlarındandır. Edebiyat ve düşünce alanındaki yazılarıyla tanınır.
Servet-i Fünun edebiyatı, sonraki dönem Türk edebiyatını derinden etkilemiştir. Dil ve üslup anlayışı eleştirilmiş olsa da, roman ve hikaye türlerindeki yenilikleri ve bireysel temalara yönelmesiyle önemli bir dönüm noktası olmuştur.