avatar
dilara_altin
1550 puan • 149 soru • 150 cevap
✔️ Cevaplandı • Doğrulandı

Sevr Antlaşması neden ölü doğmuştur

Sevr Antlaşması'nın neden ölü doğmuş bir antlaşma olarak kabul edildiğini tam olarak anlayamadım. İtilaf Devletleri'nin dayattığı bu ağır şartları, Türk milletinin zaten kabul etmeyeceğini düşünüyorum. Ayrıca Mustafa Kemal önderliğinde başlayan Kurtuluş Savaşı'nın, antlaşmanın uygulanmasını imkansız hale getirdiğini biliyorum ama süreci tam olarak kavrayamadım.
WhatsApp'ta Paylaş
1 CEVAPLARI GÖR
✔️ Doğrulandı
0 kişi beğendi.
avatar
Cihan.Demir
1290 puan • 137 soru • 131 cevap
Sevr Antlaşması Neden Ölü Doğmuştur? - Tarihsel Bir Analiz

Sevr Antlaşması Neden "Ölü Doğmuş" Bir Belgeydi? 🤔

Tarih kitaplarında "ölü doğmuş antlaşma" olarak nitelendirilen Sevr Antlaşması (10 Ağustos 1920), I. Dünya Savaşı'nı sonlandıran barış antlaşmalarından biridir. Ancak diğerlerinden (Versay, Saint-Germain) çok temel bir farkı vardır: Hiçbir zaman yürürlüğe girmedi ve uygulanamaz şartlarıyla baştan geçersizdi. Peki, neden Sevr Antlaşması bu şekilde anılır? İşte, bu tarihi belgenin kağıt üstünde kalmasının nedenleri.

📜 Sevr'in Ağır Şartları: Bir Devletin Tasfiye Planı

Antlaşma, Osmanlı Devleti'ni fiilen sonlandıran ve Anadolu'yu parçalayan bir harita çiziyordu:

  • 🇬🇷 İzmir ve Ege Bölgesi: Yunanistan'a bırakılacak, İzmir'de Yunan askeri bulunacak.
  • 🇮🇹 Güneybatı Anadolu: İtalya'nın nüfuz bölgesi olacak.
  • 🇫🇷 Güneydoğu Anadolu: Fransa'nın himayesinde bir bölge oluşturulacak.
  • 🕊️ Ermeni ve Kürt Devletleri: Doğu Anadolu'da bir "Ermenistan", güneydoğuda ise özerk bir "Kürdistan" kurulacak.
  • Boğazlar: Uluslararası bir komisyonun yönetimine bırakılacak, askersiz hale getirilecek.
  • 💷 Ekonomik Kapitülasyonlar: Genişletilecek ve maliye tamamen İtilaf Devletleri'nin kontrolüne girecek.
  • ⚔️ Ordu: 50.700 kişiyle sınırlandırılacak, ağır silahlar yasaklanacak.

Bu şartlar, bir "barış antlaşması"ndan ziyade, Türk milletinin varlığını ve egemenliğini tamamen reddeden bir teslimiyet belgesi niteliğindeydi.

⚡ Antlaşmanın "Ölü Doğmuş" Olmasının 5 Temel Nedeni

1. 🇹🇷 Milli Mücadele Ruhu ve Direniş

Antlaşma imzalandığında, Anadolu'da Mustafa Kemal Paşa önderliğinde Milli Mücadele çoktan başlamıştı. TBMM (23 Nisan 1920) antlaşmayı tanımadı ve onu imzalayanları vatan haini ilan etti. Sevr, Ankara'da kurulan bu yeni ve direnişçi otoriteyi yok sayıyordu. Gerçek güç, İstanbul'daki padişah hükümetinde değil, Ankara'daydı.

2. 🤝 İtilaf Devletleri Arasındaki Çıkar Çatışmaları

İtilaf Devletleri (İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan) Osmanlı topraklarını paylaşma konusunda anlaşamıyordu. Özellikle İtalya ve Yunanistan'ın Anadolu'daki nüfuz alanları rekabeti, Fransa'nın kendi çıkarlarını gözetmesi, antlaşmanın uygulanmasında ciddi bir dayanışma eksikliği yarattı. Her devlet kendi planının peşindeydi.

3. 👑 İmzalayıcıların Meşruiyet Sorunu

Antlaşmayı imzalayan Saltanat Şurası ve Padişah Vahdettin, İstanbul'da işgal güçlerinin baskısı altındaydı. Halkın ve Anadolu'daki askeri-sivil direnişin temsilcisi değillerdi. Dolayısıyla, antlaşma Türk milletinin iradesini yansıtmıyordu ve meşruiyetten yoksundu.

4. 🗺️ Gerçekçi Olmayan Coğrafi ve Demografik Planlar

Öngörülen "Ermenistan" ve "Kürdistan" sınırları, bölgenin etnik ve sosyal dokusuna uymuyordu. Nüfus çoğunlukları dikkate alınmamıştı. Harita üzerinde çizilen hayali sınırlar, yerelde karşılığı olmayan, uygulanması imkansız projelerdi.

5. ✍️ TBMM'nin Kabul Etmeyeceği Aşikardı

En önemli nokta, antlaşmanın uygulanabilmesi için TBMM'nin onayı gerekiyordu ki bu kesinlikle mümkün değildi. TBMM, Misak-ı Milli sınırlarını ve tam bağımsızlığı hedeflemişti. Sevr, bu hedeflerin tam zıttıydı. Bu nedenle antlaşma, hukuken de yürürlüğe girme şansı olmayan bir metindi.

🎯 Sonuç: Kağıt Üzerinde Kalan Bir Belge

Sevr Antlaşması, İtilaf Devletleri'nin zafer sarhoşluğu ve Türk milletini tarih sahnesinden silme düşüncesiyle hazırlanmıştı. Ancak, Anadolu'da filizlenen milli irade, örgütlü direniş ve askeri başarılar (özellikle I. ve II. İnönü Muharebeleri) bu planı bozdu. Sevr, imzalandığı anda geçerliliği olmayan, direnişle karşılaşacağı belli olan bir "ölü doğmuş" belgeydi. Nihai son, onun yerine ulusal bir zafer ve egemenliğin tescili anlamına gelen Lozan Antlaşması (24 Temmuz 1923) ile geldi. Sevr, tarihe, bir halkın direnişi karşısında hükümsüz kalan emperyalist bir proje olarak geçti.

Yorumlar