Avrupa'nın küçük ama büyüleyici ülkelerinden Slovenya'nın kalbi, aynı zamanda kültürel, siyasi ve ekonomik merkezi olan Ljubljana'dır. Ülkenin orta kesiminde, Ljubljanica Nehri'nin ikiye böldüğü bu şehir, adeta bir masal diyarını andıran atmosferi, canlı kültürü ve yeşil dokusuyla her yıl binlerce ziyaretçiyi kendine çekiyor.
Şehrin ismi, Slovencede "sevilen" anlamına gelen "ljubljena" kelimesinden türemiştir. Bir efsaneye göre ise, şehrin kurucusu olan Yunan mitolojik kahramanı Jason ve Argonotlar, bu bölgede bir ejderhayı yenmiş ve şehir bu ejderha (ljubljen) hikayesinden ismini almıştır. Bugün şehrin sembolü haline gelen ejderha, Ljubljana'nın armasında ve Dragon Köprüsü'nde karşımıza çıkar.
Ljubljana, ünlü mimar Jože Plečnik'in izlerini taşır. Onun tasarımları olan Üçlü Köprü (Tromostovje), Merkez Pazar ve Ulusal Kütüphane, şehrin kimliğini şekillendirmiştir. Şehrin tepesinde yükselen Ljubljana Kalesi ise hem tarihe tanıklık eder hem de panoramik manzara sunar.
Şehir merkezi oldukça yürünebilir bir alandır. Eski Şehir (Staro Mesto) bölgesinde kaybolmak, nehir kenarındaki kafelerde oturmak ve yerel lezzetleri (örneğin, Ljubljanska keki) tatmak şehrin ruhunu anlamak için mükemmel bir başlangıçtır. Ayrıca, şehir merkezine sadece birkaç kilometre mesafedeki Tivoli Parkı, doğayla baş başa kalmak isteyenler için ideal bir kaçış noktasıdır.
Ljubljana, büyük başkentlerin karmaşasından uzak, sıcak ve samimi bir atmosfere sahiptir. Tarihi, kültürü, doğası ve modern yaşamı bir arada sunan bu şehir, Slovenya'nın başkenti olmanın ötesinde, Avrupa'nın saklı incilerinden biri olarak anılmayı fazlasıyla hak ediyor.