Orhan Veli'nin bu şiiri, ilk bakışta umursamaz bir tavır sergilese de, aslında bireyin kendine karşı sorumluluğunu sorgular. Şair, hayattan beklentisiz gibi görünerek aslında kendi seçimlerinin ve eylemlerinin sorumluluğunu üstlenir.
Tarancı, bu ünlü şiirinde yaşlanma ve zamanın geçişiyle birlikte gelen sorumlulukları ele alır. Geçmişe duyulan özlem ve geleceğe dair kaygılar, bireyin kendi hayatına karşı sorumluluğunu hatırlatır.
Nazım Hikmet, bu şiirinde insanları daha iyi bir dünya için mücadeleye davet eder. Toplumsal sorunlara duyarlılık ve çözüm arayışları, şairin topluma karşı hissettiği sorumluluğun bir yansımasıdır.
Brecht, bu şiirinde tarihi olayları sorgulayan bir işçi figürü üzerinden, bireyin toplumsal sorumluluğunu vurgular. Tarihi bilmek ve anlamak, geleceği şekillendirme sorumluluğunu da beraberinde getirir.
Dayıoğlu, çocuklara yönelik şiirlerinde eşyalarına sahip çıkma, onları koruma sorumluluğunu anlatır. Oyuncak sandığı, çocuğun ilk sorumluluk alanlarından biridir ve bu şiir, çocuklara bu bilinci aşılamayı hedefler.
Akın, bu şiirinde bir çocuğun uçurtmasına duyduğu sevgiyi ve onu koruma çabasını anlatır. Uçurtma, çocuğun hayallerini ve umutlarını temsil ederken, ona sahip çıkmak da sorumluluk almayı simgeler.
Tevfik Fikret, bu eserinde Haluk karakteri üzerinden gençlere vatan ve millet sevgisi aşılamayı amaçlar. Haluk'un şahsında, gençlerin ülkeye karşı sorumlulukları vurgulanır.
Beyatlı'nın bu şiiri, hayatın sonuna yaklaşan bir insanın geçmişiyle hesaplaşmasını ve geleceğe dair umutlarını ele alır. Bireyin kendi yaşamına karşı sorumluluğu, ölüm temasının işlenmesiyle daha da belirginleşir.