Sorumluluk, bir kişinin kendi davranışlarının veya yetki alanına giren durumların sonuçlarını üstlenmesi durumudur. Hukuki anlamda sorumluluk, bir eylem veya ihmal sonucunda ortaya çıkan zararı tazmin etme yükümlülüğünü ifade eder. Ahlaki sorumluluk ise, kişinin vicdanı ve etik değerleri doğrultusunda hareket etme ve davranışlarının sonuçlarını kabul etme bilincidir.
Mücbir sebep, önceden öngörülemeyen, kaçınılması mümkün olmayan ve dış kaynaklı olaylar nedeniyle bir yükümlülüğün yerine getirilmesini imkansız hale getiren durumlardır. Deprem, sel, savaş, salgın hastalık gibi olaylar mücbir sebep olarak kabul edilebilir. Mücbir sebep, genellikle hukuki sözleşmelerde ve yasal düzenlemelerde bir istisna olarak yer alır ve tarafların sorumluluğunu ortadan kaldırır veya askıya alır.
Sorumluluk ve mücbir sebep arasındaki temel fark, olayın kaynağı ve etkisidir. Sorumluluk, genellikle kişinin kendi eylemlerinden veya ihmallerinden kaynaklanırken, mücbir sebep dışsal, öngörülemez ve kaçınılmaz olaylardan kaynaklanır. Sorumluluk, bir yükümlülüğün yerine getirilmemesi durumunda ortaya çıkarken, mücbir sebep yükümlülüğün yerine getirilmesini imkansız hale getirir.
Mücbir sebep iddiasında bulunurken, olayın gerçekten mücbir sebep niteliğinde olduğunu kanıtlamak önemlidir. Bu, olayın öngörülemez ve kaçınılmaz olduğunu, yükümlülüğün yerine getirilmesini gerçekten imkansız hale getirdiğini gösteren delillerle desteklenmelidir. Ayrıca, mücbir sebep olayının meydana geldiği anda karşı tarafa bildirimde bulunmak ve durumu belgelemek de önemlidir.