Avrupa tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olan Westphalia Antlaşması, 1648 yılında imzalanarak Otuz Yıl Savaşları'nı sona erdirmiş ve uluslararası ilişkilerde yepyeni bir çağ başlatmıştır. Bu antlaşma, sadece bir barış anlaşması değil, aynı zamanda modern devlet sisteminin temel taşını oluşturan siyasi bir devrim niteliğindedir.
1618-1648 yılları arasında yaşanan Otuz Yıl Savaşları, başlangıçta Kutsal Roma İmparatorluğu'ndaki Protestan ve Katolik devletler arasındaki dini bir çatışma olarak başladı. Zamanla Fransa, İsveç, İspanya gibi büyük güçlerin de dahil olduğu, Avrupa'nın siyasi haritasını yeniden şekillendiren kapsamlı bir savaşa dönüştü. Savaş, özellikle Orta Avrupa'da büyük yıkıma, nüfus kaybına ve ekonomik çöküşe yol açtı.
Westphalia Barışı aslında iki ayrı antlaşmadan oluşur: Münster Antlaşması (Katolik güçlerle) ve Osnabrück Antlaşması (Protestan güçlerle). Müzakereler 1644'te başladı ve dört yıl sürdü. Tüm Avrupa devletlerinin (Osmanlı İmparatorluğu hariç) katıldığı bu diplomatik kongre, modern diplomasinin de doğuşuna tanıklık etti.
Antlaşmanın en radikal sonucu, devlet egemenliği kavramının uluslararası hukuk normu haline gelmesidir. Buna göre:
Antlaşma, büyük küçük tüm devletlerin hukuk önünde eşit olduğu prensibini getirdi. Bu, feodal hiyerarşik yapıdan modern devletler sistemine geçişin temelini oluşturdu.
Westphalia, cuius regio, eius religio (bölgenin dini, hükümdarın dinidir) ilkesini yeniden düzenledi. Kalvinizm resmen tanındı ve prenslerin kendi bölgelerinde din belirleme hakkı genişletildi.
Westphalia Antlaşması, uluslararası ilişkilerde "Westphalia Sistemi" olarak bilinen yeni bir düzen kurdu. Bu sistemin özellikleri:
Westphalia ilkeleri, yaklaşık 370 yıldır uluslararası sistemin temelini oluşturmaya devam etmektedir. Ancak 21. yüzyılda küreselleşme, uluslarüstü kuruluşlar, insani müdahale doktrini ve küresel sorunlar (iklim değişikliği, pandemiler) Westphalia sistemini sorgulatmaktadır. Devlet egemenliği ile küresel işbirliği arasındaki denge, modern diplomasinin en temel tartışma konularından biridir.
Westphalia Antlaşması, uluslararası ilişkilerde devlet egemenliği, iç işlerine karışmama ve devletlerin hukuki eşitliği ilkelerini sistemleştirerek modern dünya düzeninin temelini atmıştır. Sadece bir savaşı bitiren bir barış antlaşması değil, aynı zamanda uluslararası ilişkiler teorisinin ve pratiğinin doğuş belgesidir. Günümüzde Birleşmiş Milletler sistemi dahil olmak üzere pek çok uluslararası yapı, halen Westphalia'nın ruhunu taşımaktadır.
Bu antlaşma, insanlığın kanlı dini savaşlardan seküler devletler sistemine geçişinde kritik bir köşe taşı olarak tarihteki yerini korumaktadır. 🕊️