Osmanlı tarihindeki en renkli ve güçlü padişahlardan biri olan I. Bayezid, tarih sayfalarına "Yıldırım" lakabıyla geçmiştir. Bu lakap, onun kişiliğini ve askeri dehasını özetleyen bir sembol haline gelmiştir. Peki, bir padişaha neden "yıldırım" gibi doğaüstü bir gücü çağrıştıran bir isim verilmiştir? Gelin bu sorunun cevabını birlikte keşfedelim.
Yıldırım Bayezid'in bu lakabı almasının en yaygın ve kabul gören nedeni, askeri seferlerindeki olağanüstü hızı ve çevikliğidir. Ordusunu inanılmaz bir süratle hareket ettirerek düşmanlarını hazırlıksız yakalaması, stratejisinin temel taşıydı. Tıpkı gökyüzünden aniden inen bir yıldırım gibi, beklenmedik bir anda ve büyük bir güçle ortaya çıkardı. Bu taktik, özellikle Haçlı ordularına karşı kazandığı Niğbolu Zaferi'nde (1396) belirleyici olmuştur.
Yıldırım Bayezid'in bir diğer özelliği, imparatorluğunun geniş coğrafyasında aynı anda birden fazla cephede savaşabilmesiydi. Anadolu'da beylikleri fethederken, Balkanlar'da da seferler düzenliyordu. Bu, o dönem için olağanüstü bir lojistik ve organizasyon kabiliyeti gerektiriyordu. Tarihçiler, bu eşzamanlı ve hızlı hareket etme yeteneğinin de onu "yıldırım"a benzeten özelliklerden biri olduğunu vurgular.
Lakabı sadece askeri hızı değil, aynı zamanda kararlılığını, otoritesini ve çabuk öfkeni de yansıtıyor olabilir. Karar alma mekanizması hızlı ve kesindi. Bu sert ve dinamik yönetim tarzı, devlet işlerinde de "yıldırım" gibi etkili olmasını sağlamıştır. Ancak, bu hızlı genişleme politikasının, nihayetinde Ankara Savaşı'nda (1402) Timur'a karşı alınan yenilgiye ve Fetret Devri'ne yol açtığı da unutulmamalıdır.
İlginç olan, bu lakabın kendi dönemindeki Osmanlı kaynaklarında çok sık kullanılmamış olmasıdır. Daha çok sonraki dönem tarihçileri ve Batılı kaynaklar (örneğin "Fulmen" veya "Tonitru" - Latince yıldırım) bu ismi yaygınlaştırmıştır. Bu da lakabın, onun askeri şöhretinden doğan ve zamanla yerleşen bir unvan olduğunu göstermektedir.
"Yıldırım" lakabı, I. Bayezid'in sadece bir özelliğini değil, onun askeri dehasının, hızının, enerjisinin ve hırsının bir bileşkenidir. Osmanlı'nın kuruluş döneminden yükseliş dönemine geçişteki kritik rolünü simgeleyen bu isim, tarihteki yerini güçlü bir şekilde pekiştirmiştir. Yıldırım Bayezid, adı gibi, Osmanlı tarihinin gökyüzünde aniden parlayan ve iz bırakan bir fenomeni olarak hatırlanmaya devam etmektedir.
Özetle; Yıldırım Bayezid'e "Yıldırım" denmesinin ardında, onun savaş alanındaki benzersiz hızı, stratejik çevikliği ve güçlü karakteri yatmaktadır. Bu lakap, bir padişahın nasıl efsaneye dönüştüğünün de en güzel örneklerinden biridir.