Eskiden, teknolojinin bu kadar gelişmediği zamanlarda çocuklar sokaklarda, bahçelerde bir araya gelir, hayal güçlerini kullanarak birbirinden eğlenceli oyunlar oynarlardı. Bu oyunlar hem sosyalleşmelerini sağlar hem de fiziksel olarak aktif kalmalarına yardımcı olurdu. Gelin, o unutulmaya yüz tutmuş oyunlardan bazılarına yakından bakalım!
Saklambaç, en bilinen ve en sevilen oyunlardan biriydi. Bir ebe seçilir, gözlerini kapatır ve saymaya başlardı. Diğer oyuncular ise bu sırada saklanacak yerler bulurdu. Ebe saymayı bitirdikten sonra diğerlerini bulmaya çalışırdı. İlk bulunan kişi bir sonraki ebe olurdu.
Körebe de saklambaça benzeyen, ancak biraz daha farklı bir oyundu. Bir ebe seçilir ve gözleri bir bezle bağlanırdı. Ebe, diğer oyuncuları yakalamaya çalışırken, diğerleri de ona dokunarak veya sesler çıkararak yerlerini belli etmeden kaçmaya çalışırdı. Yakalanan kişi bir sonraki ebe olurdu.
Mendil kapmaca, iki takım halinde oynanan bir oyundu. Oyuncular karşılıklı sıralanır ve ortada bir mendil bulunurdu. Hakem bir sayı söylediğinde, o sayıdaki oyuncular koşarak mendili kapmaya çalışırdı. Mendili kapan oyuncu kendi takımına geri dönmeye çalışırken, diğer oyuncu onu yakalamaya çalışırdı. Mendili kapan oyuncu yakalanmadan kendi takımına dönerse sayı kazanırlardı.
İstop, koşmaya ve ani duruşlara dayalı bir oyundu. Bir ebe seçilir ve diğer oyuncular serbestçe koşuştururdu. Ebe aniden "İstop!" diye bağırdığında, herkes olduğu yerde donup kalmak zorundaydı. Ebe, donan oyunculardan birini güldürmeye veya hareket ettirmeye çalışırdı. Başarılı olursa, o oyuncu bir sonraki ebe olurdu.
Beştaş, genellikle kız çocuklarının oynadığı, küçük taşlarla oynanan bir oyundu. Oyuncular taşları farklı şekillerde havaya atıp tutarak çeşitli hareketler yapardı. El becerisi ve dikkat gerektiren bir oyundu.
Dokuztaş, yere çizilen bir oyun alanında, her oyuncunun dokuzar taşıyla oynanan stratejik bir oyundu. Amaç, rakibin taşlarını sıkıştırarak hareket etmesini engellemek ve taşlarını azaltmaktı.
Bu oyunlar, günümüzde unutulmaya başlasa da, aslında çok değerli birer kültürel mirasımızdır. Çocuklarımızı bu oyunlarla tanıştırmak, onların hem eğlenmelerini sağlamak hem de geçmişimizle bağ kurmalarına yardımcı olacaktır.