Eskiden, televizyon ve bilgisayar oyunları bu kadar yaygın değilken, çocuklar sokaklarda, bahçelerde birbirinden eğlenceli oyunlar oynarlardı. Bu oyunlar hem çok basitti hem de arkadaşlığı, paylaşmayı ve hareket etmeyi öğretirdi. Gelin, o unutulmaya yüz tutmuş oyunlardan bazılarına yakından bakalım.
Saklambaç, en bilinen ve sevilen oyunlardan biriydi. Bir ebe seçilir, gözlerini kapatıp saymaya başlardı. Diğer oyuncular ise saklanacak yerler bulurdu. Ebe saymayı bitirince diğerlerini bulmaya çalışırdı. İlk bulunan kişi sonraki oyunda ebe olurdu.
Körebe oyununda, bir oyuncunun gözleri bağlanır ve diğer oyuncuları yakalamaya çalışır. Yakaladığı kişiyi tanımaya çalışır, doğru tahmin ederse o kişi yeni ebe olurdu. Bu oyun, duyuları kullanmayı ve dikkatli olmayı öğretirdi.
Beştaş, küçük taşlarla oynanan bir oyundu. Oyuncular taşları havaya atıp tutarak farklı hareketler yapmaya çalışırlardı. El becerisi ve dikkat gerektiren bu oyun, kız çocukları arasında çok popülerdi.
İp atlama, tek başına veya grupla oynanabilen bir oyundu. Oyuncular ipi ayaklarının altından geçirip üzerinden atlamaya çalışırlardı. Ritmik hareketler ve koordinasyon gerektiren bu oyun, hem eğlenceli hem de sağlıklıydı.
Mendil kapmaca, iki takım halinde oynanan bir oyundu. Oyuncular karşılıklı sıralanır, ortada duran mendili kapmak için yarışırlardı. Hızlı olmak ve dikkatli davranmak bu oyunda çok önemliydi.
Bu oyunlar sadece eğlence değil, aynı zamanda çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimine de katkı sağlıyordu. Arkadaşlık bağlarını güçlendiriyor, paylaşmayı ve yardımlaşmayı öğretiyordu. Belki siz de bu oyunlardan bazılarını arkadaşlarınızla oynamaya ne dersiniz?