Bu konuda, dışarıda gördüğümüz şeyleri İngilizce olarak nasıl söyleyeceğimizi öğreneceğiz. Hazır mıyız? O zaman başlayalım!
Bu kelimeleri kullanarak cümleler kurabiliriz. Örneğin:
"I see a bird in the tree." (Ağaçta bir kuş görüyorum.)
"The sun is shining." (Güneş parlıyor.)
Bu konuda, bir restoranda veya kafede nasıl yemek siparişi vereceğimizi öğreneceğiz. Karnımız acıktı mı?
Sipariş verirken kullanabileceğimiz bazı kalıplar:
"I would like..." (Ben ... istiyorum.)
Örnek: "I would like a pizza, please." (Bir pizza istiyorum, lütfen.)
"Can I have...?" (Alabilir miyim?)
Örnek: "Can I have some fries, please?" (Biraz patates kızartması alabilir miyim, lütfen?)
"What would you like to drink?" (Ne içmek istersiniz?)
Cevap: "I would like some juice, please." (Meyve suyu istiyorum, lütfen.)
Unutmayın, sipariş verirken her zaman "please" (lütfen) demeyi unutmayın. Bu, kibar olmanızı sağlar!