Şiirler, duygularımızı ve düşüncelerimizi anlatmanın en güzel yollarından biridir. Tıpkı bir resmin renkleri ve çizgileri gibi, şiirlerin de kendine özgü biçim özellikleri vardır. Bu özellikler, şiirin nasıl göründüğünü ve okunduğunu etkiler. Gelin, bu özelliklere yakından bakalım!
Şiirdeki her bir satıra dize ya da mısra denir. Mısralar yan yana gelerek şiiri oluşturur.
Örnek:
"Ben bir ağacım,
Köklerim derinde."
Birden fazla dizenin bir araya gelmesiyle oluşan anlamlı bölümlere kıta denir. Kıtalardaki dize sayıları farklı olabilir.
Örnek:
"Deniz üstü köpürür,
Hey canım rinna nay,
Rinna rinna nay...
Gel ha şöyle böyle."
Şiirdeki dizelerdeki hece sayısının eşitliğine ölçü denir. Her dizedeki hece sayısı aynıysa, o şiirde ölçü vardır diyebiliriz. Ölçü, şiire bir ritim ve ahenk katar.
Örnek:
"Gü-zel an-ka-ra'yı (6 hece)
Se-ve-rim can-dan. (6 hece)"
Dize sonlarındaki ses benzerliğine uyak (kafiye) denir. Uyaklar, şiirin akılda kalıcılığını artırır ve şiire hoş bir ses uyumu verir.
Örnek:
"Gül ağacı dalında (A)
Bülbül öter gülünde (A)"
Dize sonlarında aynı görevde olan kelime veya eklerin tekrar etmesine redif denir. Redifler, uyak ile karıştırılmamalıdır. Redifler, genellikle anlam ve görev bakımından aynıdır.
Örnek:
"Yine bahar geldi,
Güller açtı geldi."
Şiirin kulağa hoş gelmesini sağlayan unsurlara ahenk unsurları denir. Ölçü, uyak ve redif ahenk unsurlarının başlıcalarıdır.
Örnek (Aliterasyon):
"Sana sırrımı söyleyemem."
Şiirde işlenen ana duygu veya konuya tema denir. Şiirde anlatılmak istenen mesaj, tema aracılığıyla verilir. Tema, şiirin ne hakkında olduğunu gösterir.