İngilizcede "hands" kelimesi, Türkçedeki "eller" anlamına gelir. Yani vücudumuzun bir parçası olan ve bir şeyleri tutmamıza, yapmamıza yarayan organlarımızdan bahsediyoruz. Ama İngilizcede "hands" sadece bu kadar basit değil! Gelin, bu kelimenin farklı kullanımlarına ve anlamlarına bir göz atalım.
"Hands" kelimesi, çoğul bir kelimedir ve her zaman iki elimizi birden ifade eder. Tek bir elden bahsetmek için "hand" kelimesini kullanırız.
Örnekler:
"Hands" kelimesi, sadece vücudumuzun bir parçası olmakla kalmaz, aynı zamanda farklı deyimlerde ve ifadelerde de kullanılır. Bu kullanımlar, kelimeye farklı anlamlar katar.
"Hands-on" ifadesi, bir şeyi yaparak öğrenmek anlamına gelir. Yani teorik bilgi edinmek yerine, pratik yaparak, deneyimleyerek öğrenmeyi ifade eder.
Örnek:
"We had a hands-on lesson in the science lab." (Fen laboratuvarında uygulamalı bir ders yaptık.)
"In the hands of" ifadesi, bir şeyin birinin kontrolünde veya sorumluluğunda olduğunu belirtir.
Örnek:
"The future of the company is in the hands of the new CEO." (Şirketin geleceği yeni CEO'nun ellerinde.)
"Give a hand" ifadesi, birine yardım etmek anlamına gelir. Birinden yardım istediğimizde veya birine yardım teklif ettiğimizde bu ifadeyi kullanabiliriz.
Örnek:
"Can you give me a hand with these boxes?" (Bu kutularla bana yardım edebilir misin?)
Umarım bu ders, "hands" kelimesinin anlamını ve farklı kullanımlarını anlamanıza yardımcı olmuştur. İngilizce öğrenirken kelimelerin farklı anlamlarını ve kullanımlarını öğrenmek, dil becerilerinizi geliştirmek için çok önemlidir. Bol pratik yapmayı unutmayın!