Amasya Genelgesi, Türk Kurtuluş Savaşı'nın ilk önemli belgesi ve milli mücadelenin resmi başlangıç bildirgesi olarak kabul edilir. 21-22 Haziran 1919 tarihlerinde, Mustafa Kemal Paşa önderliğinde, Rauf Bey, Ali Fuat Paşa ve Refet Bey ile birlikte hazırlanmış ve Amasya'da yayımlanmıştır. Bu genelge, İstanbul Hükümeti'nden bağımsız, milli bir iradenin ortaya konduğu ilk metindir.
Yorum: Bu ilk madde, durumun aciliyetini ve ciddiyetini tüm yurda ilan eder. Mondros Ateşkes Antlaşması sonrası işgallerin başlaması ve İstanbul Hükümeti'nin etkisiz kalışı, milletin kendi geleceğini kendi eline alması gerektiğini gösteriyordu. Tehlike ilanı, halkı bilinçlendirme ve harekete geçirme çağrısıdır.
Yorum: İstanbul'daki Osmanlı Hükümeti'nin işgal güçleri karşısındaki pasif ve teslimiyetçi tutumu açıkça eleştirilmiştir. Bu madde, milli mücadelenin meşruiyet zeminini oluşturur: "Hükümet görevini yapmıyorsa, millet kendi haklarını korumak zorundadır."
Yorum: Genelgenin belki de en devrimci ve en önemli maddesidir. Egemenliğin kaynağının padişah veya hükümet değil, doğrudan millet olduğu fikri burada vurgulanır. Bu, cumhuriyet ve milli egemenlik fikrinin ilk tohumudur. Kurtuluşun dışarıdan bir güçle değil, milletin kendi iradesiyle sağlanacağı mesajı verilir.
Yorum: Bu madde, ileride toplanacak olan Erzurum ve Sivas Kongreleri'nin ve nihayetinde TBMM'nin fikri altyapısını hazırlar. İstanbul'dan bağımsız, milli iradeyi temsil edecek bir meclis/komite fikri ilk kez resmi olarak burada ortaya atılır.
Yorum: Mücadelenin merkezinin Anadolu olduğu ve örgütlenmenin buradan yürütüleceği netleşir. Sivas'ın seçilmesi, coğrafi güvenliğinin yanı sıra, merkezi bir konumda olmasındandır. Bu kongre çağrısı, yerel direniş örgütlerini (Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri) ulusal çapta birleştirme amacı taşır.
Yorum: Mondros'un silahları teslim etme şartına açıkça karşı çıkılır. Askeri hazırlık ve direniş kapasitesi korunacaktır. Bu, mücadelenin sadece siyasi değil, aynı zamanda askeri bir mücadele olacağının da ilanıdır.
Amasya Genelgesi, Türk milletinin tutsaklığı kabul etmeyeceğini tüm dünyaya duyuran bir irade beyanıdır. Sadece askeri ve siyasi bir belge değil, aynı zamanda psikolojik bir dönüm noktasıdır. Umutsuzluğa kapılan bir millete, kurtuluşun formülünü ("milletin azim ve kararı") gösterir. Erzurum ve Sivas Kongreleri'ne, Misak-ı Milli'ye ve nihayetinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışına giden yolun ilk ve en sağlam taşıdır. Bu nedenle, modern Türkiye'nin kuruluş felsefesini anlamak isteyen herkes için Amasya Genelgesi, üzerinde derinlemesine düşünülmesi gereken bir manifestodur.