Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte, suçların işlenme biçimleri de dijitalleşti. Bilişim suçları veya siber suçlar, bilgisayar, internet ve dijital ağlar kullanılarak işlenen yasa dışı eylemlerin tümünü kapsar. Bu yazıda, en yaygın bilişim suçu türlerini, etkilerini ve korunma yollarını inceleyeceğiz.
Bilişim suçu, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 243. ila 246. maddeleri kapsamında tanımlanmıştır. Temel olarak, bir bilişim sisteminin izinsiz olarak ele geçirilmesi, verilerin bozulması, yok edilmesi, erişilmez kılınması, değiştirilmesi veya sisteme veri yerleştirilmesi suç olarak kabul edilir. Maddi ve manevi zarara yol açan bu eylemler, hem bireyleri hem de kurumları hedef alabilir.
Bir bilişim sistemine izinsiz olarak girmek, şifreleri kırmak veya güvenlik açıklarını istismar etmek. Amaç genellikle veri çalmak, sisteme zarar vermek veya arka kapı (backdoor) yerleştirmektir.
Kötü amaçlı yazılımlar (virüs, solucan, truva atı) veya doğrudan müdahalelerle kişisel veya kurumsal verilerin bozulması, şifrelenip fidye istenmesi (ransomware) veya tamamen yok edilmesi.
Sahte e-postalar, web siteleri veya mesajlarla kişileri kandırarak kredi kartı bilgileri, banka hesap detayları, kimlik ve şifre gibi hassas verileri ele geçirmek.
Kişinin rızası olmadan özel hayatına ilişkin görüntü, ses kaydı almak veya bu verileri internette yaymak. Bu, TCK 134. madde (Kişisel Verilerin Kaydedilmesi) kapsamında da ağır bir suçtur.
Başkasının kimlik bilgilerini (TC kimlik no, pasaport, ehliyet) ele geçirerek onun adına banka kredisi çekmek, alışveriş yapmak veya suç işlemek.
Sosyal medya veya dijital platformlarda bir kişiyi tehdit etmek, aşağılamak, küçük düşürücü içerikler yaymak veya taciz etmek.
Telif hakkıyla korunan yazılım, müzik, film, kitap gibi dijital içerikleri izinsiz kopyalamak, dağıtmak veya kullanmak.
Eğer bir bilişim suçunun mağduru olduğunuzu düşünüyorsanız:
Sonuç olarak, bilişim suçları günümüzün en önemli toplumsal ve hukuki sorunlarından biridir. Dijital okuryazarlığımızı artırarak, güvenlik önlemlerimizi sıkılaştırarak ve haklarımızın farkında olarak bu tehditlere karşı daha dirençli hale gelebiliriz. Unutmayın, siber güvenlik sadece kurumların değil, her bir bireyin sorumluluğundadır.