Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy, sadece İstiklal Marşı'nın şairi değil, aynı zamanda fikirleri, duruşu ve edebi gücüyle Türk edebiyatının en önemli isimlerinden biridir. Onun hayatı, sanatı ve mücadelesi, bir milletin küllerinden doğuşunun destansı ifadesidir.
Mehmet Akif’in edebiyat anlayışı, hayat görüşüyle iç içe geçmiştir. Ona göre sanat, topluma fayda sağlamalı, ahlaki değerleri yüceltmeli ve halkı bilinçlendirmelidir.
Mehmet Akif’in neredeyse tüm şiirleri, yedi kitaptan oluşan Safahat (Safhalar, Evreler) adlı dev eserde toplanmıştır. Bu eser, onun fikir ve sanat dünyasının bir bütünüdür.
İlk kitaptır. Toplumsal sorunlar, ahlaki yozlaşma, fakirlik ve Doğu-Batı çatışması gibi temalar işlenir. Küfe, Seyfi Baba, Hasır gibi şiirler buradadır.
Din adamı kılığındaki bir vaizin ağzından İslam dünyasının içler acısı durumu, cehalet ve tembellik eleştirilir. Uzun bir manzum hikayedir.
Balkan Savaşı’nın yarattığı büyük acı ve hezimetin ardından yazılmış, İslam ümmetine seslenen, direniş ve uyanış çağrısı yapan on manzumedir.
Fatih Camii’nde verilen bir vaaz şeklinde yazılmıştır. İslam’ın doğru anlaşılması, ilim, çalışma ve birlik olma gerekliliği anlatılır.
Nazım nesir karışık bölümlerden oluşur. Şairin çeşitli anıları, gezi izlenimleri (Berlin, Mısır) ve Necid Çölleri’nden Medine’ye gibi ünlü şiiri buradadır.
En önemli eserlerinden biri kabul edilir. Hocazade ile Köse İmam arasındaki konuşmalar şeklinde kurgulanmıştır. Gençliğin nasıl olması gerektiği (Asım’ın Nesli), milli mücadele ruhu, bilim ve ahlak temel temalardır.
Mısır’da geçen gurbet yıllarında yazılmış, hüzün ve ibret duygularının ağır bastığı şiirlerdir. Dini ve ferdi konular ön plandadır. Bu kitapta İstiklal Marşı yer almaz.
İstiklal Marşı, Safahat’ta yer almaz. Akif, bu eseri milletine armağan etmiş ve para ödülünü reddederek Darü’l-Mesai (İş Evi) adlı bir hayır kurumuna bağışlamıştır. Marş, sadece bir kahramanlık şiiri değil, Türk milletinin inancını, tarihini ve bağımsızlık azmini anlatan bir metindir. Akif, “Allah, bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın” sözüyle, onun hangi zor şartlarda ve ne büyük bir acının ürünü olduğunu ifade etmiştir.
Mehmet Akif Ersoy, şair, düşünür, vaiz ve bir mücadele insanı olarak Türk tarihine ve edebiyatına silinmez izler bırakmıştır. Eserleri, samimiyeti, fikri derinliği ve edebi kudreti ile bugün de değerini korumakta, okuyana ilham vermeye ve düşündürmeye devam etmektedir. Onu anlamak, Milli Mücadele ruhunu ve bu toprakların değerlerini anlamak demektir.