“Selvi Boylum Al Yazmalım”, Türk sinemasının unutulmaz bir klasik olmanın ötesinde, nesiller boyu “sevgi nedir?” sorusunu sorduran bir aşk hikayesidir. Cemal (Kadir İnanır) ile Asya (Türkan Şoray) arasındaki tutkulu aşkın, İlyas (Ahmet Mekin) ile tanışan Asya’nın tercihleriyle sınandığı bu film, son sahnesiyle izleyiciye derin bir sorumluluk bırakır. Peki, o meşhur son ne diyor? Gelin birlikte inceleyelim.
Filmin finalinde, Asya artık bir karar vermek zorundadır. Bir yanda, oğlunun babası ve ilk aşkı, hayatın zorluklarıyla değişmiş ama belki de olgunlaşmış Cemal diğer yanda ise kendisine ve oğluna düzenli, güvenli bir hayat sunan, sevgi ve saygı gösteren İlyas vardır. Tren istasyonunda üçü bir araya gelir.
Asya, Cemal’e dönüp “Sen gidiyorsun, ben kalıyorum” der. Bu cümle, sadece fiziksel bir ayrılıktan çok daha fazlasını simgeler. Asya’nın “kalma” kararı, çocuğu Altan’ın huzuru, kendi iç huzuru ve belki de aşkın sorumlulukla, sevginin ise emekle olan ilişkisi üzerinedir.
Filmin belki de en çarpıcı anı, Cemal’in trene binip giderken, pencereden Asya’ya son bakışı ve zihninden geçen o sestir: “Sevgi neydi? Sevgi iyilikti, dostluktu. Sevgi emekti.”
Bu iç monolog, filmin tüm ruhunu özetler:
Cemal’in son anda fark ettiği şey, sevginin sadece büyük bir tutku olmadığı, günlük hayatta gösterilen sabır, iyilik ve sorumluluk gerektirdiğidir. Asya’nın seçimi de bu yöndedir; oğluna ve kendine “iyi” olan, “emek” verilen bir hayatı seçmiştir.
Bu final ve “Sevgi emekti” sözü, Türk toplumunda adeta bir hayat dersi haline gelmiştir. Film, aşkın romantik idealleştirmesinin ötesine geçerek, gerçek ve sürdürülebilir sevginin ancak karşılıklı saygı, dostluk ve emekle var olabileceğini gösterir. İlişkilerde “tutku”nun yeterli olmadığını, yanına “emeği” de koymak gerektiğini anlatır.
“Selvi Boylum Al Yazmalım” sonunda bize şunu söyler: Gerçek sevgi, gelgeç bir his değil, üzerine titrenen, özen gösterilen, zamanla büyüyen ve içinde iyilik barındıran bir eylemdir. Asya’nın kararı, sadece iki erkek arasında değil, iki farklı sevgi anlayışı arasında verilmiş bir karardır. Ve film, izleyiciye bu kadim soruyu miras bırakır: Sizce sevgi nedir? 🤔
Bu muhteşem Atıf Yılmaz filmi, her izlendiğinde bu soruyu yeniden sordurmayı başarıyor. Çünkü cevabı, belki de hayatımız boyunca aradığımız bir tanımda gizli.