İstişare, bir konuda karar vermeden önce, güvendiğimiz, bilgili ve tecrübeli kişilerin fikirlerini almak, onlarla danışmak ve fikir alışverişinde bulunmak demektir. Yani kısaca danışarak iş yapmaktır.
İstişare, sadece büyüklerin değil, herkesin yapabileceği akıllıca bir davranıştır. Bir işi tek başımıza düşünmek yerine, başkalarının fikirlerini alarak daha doğru ve isabetli kararlar verebiliriz.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.), hayatı boyunca birçok önemli konuda ashabıyla (arkadaşlarıyla) istişare etmiştir. Onun istişaresi sadece yaşlı ve tecrübeli kişilerle sınırlı değildi. Gençlerin fikirlerine de çok değer verir ve onlarla da danışırdı.
İşte bunun en güzel örneklerinden biri:
Uhud Savaşı öncesinde, Peygamberimiz savaşın nerede yapılacağı konusunda ashabıyla istişare etti. Kendisi, Medine şehrinin içinde kalıp savunma yapılması fikrindeydi. Sahabilerin çoğu da bu fikre katılıyordu.
Ancak, özellikle genç sahabeler, düşmanla Medine dışında, açık alanda savaşmak istediklerini söylediler. Peygamber Efendimiz, kendi fikri ve çoğunluğun fikri farklı olmasına rağmen, gençlerin bu isteklerine ve görüşlerine saygı duydu ve onların fikrini kabul ederek Uhud Dağı'na gitme kararı aldı.
Bu olay, Hz. Muhammed'in gençlere verdiği değeri ve onların fikirlerini ne kadar önemsediğini gösteren çok önemli bir örnektir.
Peygamberimizin bu davranışı bize şunları öğretir:
Kısacası, istişare akıllı insanların yoludur. Tıpkı Peygamberimizin yaptığı gibi, biz de hayatımızın her alanında danışarak, fikir alışverişi yaparak hareket etmeliyiz.